tanım olarak tarikat ve cemaat birbirlerini benzeseler de pratikte farklı oluşumlar, en büyük sebebi de öğretiler ve tarikatın sana görev olarak verdiği bazı ibadetlerdir( tespih çekme,hatmeye girme gibi). ikisinin de en büyük ortak noktası bağlayıcılık istemeleridir. o yüzdendir ki tarikatlar ibadet ve muamelat konularında ortak bir kurala göre yaşama ve bazı meselelerde danışmak için kendilerini ilim konusunda yetiştirmiş insanlarla bağlantı kurma amacı güder, fakat cemaat din,siyaset,yaşam tarzı gibi birçok alanda ittifak birleşik-kombine tarzı bir oluşumdur. konuya dönecek olursak, menzil'in şahit olduğum birçok faydasını gördüm. çevremde birçok insanı amiyane tabir ile adam ettiklerini iki gözüm, iki kulağım ile şahit oldum. fakat şuan ki konjonktürde açıkçası iktidar ile suni bir yakınlık içerisindeler, tabii olarak da atalarımızın dediği gibi "bal tutan parmağını yaralar" sözünü bazen hissetmiyor değiliz amma ve-lakin bu yükselmeyi bütün tarikatı kapsayacak şekilde onlara isnat etmek doğru olmaz, yukarıda bahsettiğim gibi tarikatlar dini mevzularda rehber olma amacı güder kişinin kendi sosyal hayatında aldığı kararları cebren değiştirme gayesi gütmez, bu yüzdendir ki tarikat içerisinde olup da iktidar ile olan yakınlaşmadan nemalanacak insanlar mutlaka olacaktır, hangi devirde, hangi şartlarda olmuyor ki?
tanım olarak tarikat ve cemaat birbirlerini benzeseler de pratikte farklı oluşumlar, en büyük sebebi de öğretiler ve tarikatın sana görev olarak verdiği bazı ibadetlerdir( tespih çekme,hatmeye girme gibi). ikisinin de en büyük ortak noktası bağlayıcılık istemeleridir. o yüzdendir ki tarikatlar ibadet ve muamelat konularında ortak bir kurala göre yaşama ve bazı meselelerde danışmak için kendilerini ilim konusunda yetiştirmiş insanlarla bağlantı kurma amacı güder, fakat cemaat din,siyaset,yaşam tarzı gibi birçok alanda ittifak birleşik-kombine tarzı bir oluşumdur. konuya dönecek olursak, menzil'in şahit olduğum birçok faydasını gördüm. çevremde birçok insanı amiyane tabir ile adam ettiklerini iki gözüm, iki kulağım ile şahit oldum. fakat şuan ki konjonktürde açıkçası iktidar ile suni bir yakınlık içerisindeler, tabii olarak da atalarımızın dediği gibi "bal tutan parmağını yaralar" sözünü bazen hissetmiyor değiliz amma ve-lakin bu yükselmeyi bütün tarikatı kapsayacak şekilde onlara isnat etmek doğru olmaz, yukarıda bahsettiğim gibi tarikatlar dini mevzularda rehber olma amacı güder kişinin kendi sosyal hayatında aldığı kararları cebren değiştirme gayesi gütmez, bu yüzdendir ki tarikat içerisinde olup da iktidar ile olan yakınlaşmadan nemalanacak insanlar mutlaka olacaktır, hangi devirde, hangi şartlarda olmuyor ki?