komünizm
bolşevikliğin diğer bir adı.
bolşevik= komünist
menşevik=sosyal demokrat
fark nedir?
alamet-i farikası;
bolşevik yani komünist görüş devrimcidir. halka rağmen halk için prensibini benimser. halkın bilgi ve donanımı yetersiz olabilir, olgunlaşmamış olabilir, devrimlerle halk bilinçlenir, olgunlaşır...
menşevik yani sosyal demokrat görüş, halkın olgunlaşması, halkın bilinçlenmesi sonucu devrimler yapılır. halk yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadan devrimler yapılırsa devrimler kalıcı ve sürekli olamaz görüşüdür.
cemal kaşıkçı'nın ortadan kaybolması
yurtdışında birini kaldırmak istiyorsan;
farklı ülkelerin pasaportlarıyla!
ülkeye çeşitli zamanlarda girerek!
malum şahsı izleyecek, şahsı derdest edip kaçıracak ve şahsı paket yapıp başka ülkeye götürecek!
3 farklı ekip oluşturursun!
suudlar ise;
cümbür cemaat gelmiş!
hepsi öz kimliklerini kullanmış!
hep birlikte ülkeyi terketmiş!
üstüne olay yerine dünyanın gözü önünde temizlik yapmaları!
daha neler neler...
bu işi çadırdan adam kaldırmakla eşdeğer gördüler sanırım...
abd'nin bu denli olayı sahiplenmesi, yine yavuz hırsız misali mi?
ingiltere yine sessiz?
ve istihbarat savaşlarında suudların apaçık kaybettiği bu olayın bedelini kim nasıl ödeyecek yakında göreceğiz.
not: suudların eğitim uçağı bilinmeyen bir sebeple düşmüş,mürettebattan kurtulan olmamış.
ayşe tatile çıksın
1974 yılı temmuz ayında cenevre’de kıbrıs müzakeresi sürerken,dönemin başbakanı ecevit'in ,dışişleri bakanı turan güneş'in kızı ayşe güneş ayata için söylediği “ayşe tatile çıksın” sözüyle ,mehmetçik beşparmak dağlarına çıkmış ve o gün bugün hala tatilden dönmemiştir.
orta doğu
coğrafi olmayan ,politik bir terim!
kime göre ,neye göre doğu hemde ortası..
ilk defa ingilizler (1850),hindistan sömürgelerinin yazışmalarında kullanmışlar.(ta hindistan bizim için ortadoğu ,birde bizim uzakdoğu sömürgelerimiz var hesab edin)
sonra ingilizler güncelleme yaparak önce basra sonra mezopotamya'da ki faaliyet alanları için kullanmışlar bu terimi..
sonraları bir dünya gücü olan abd kendine göre yeniden tanımlamış ortadoğuyu. kahire'den, istanbul'a,atina'dan, tahran'a olarak belirlenen bu politik sınır şimdilerde genişletilmiş ortadoğu olarak (nam-ı diğer bop), güneydoğu avrupa'dan-arap denizi'ne,
ortaasyanın müslüman ülkelerinden-kuzey afrikanın mağrip ülkelerine kadar ki coğrafyayı nitelemek için kullanılır oldu.
bu coğrafi olmayan politik tanım neyi ifade ediyor peki?
müslüman-türk, müslüman-arap ve müslüman-farsların yaşadığı yerleri ifade etmekten başka anlam taşımıyor aslında ortadoğu...
sizce ülkemizin sorunu(sorunları) nedir ?
eğitim,din,yargı,sağlık
çünkü bu itibarlı mesleklerde liyakat ve gönüllülük esastır.ne zaman ki maaş/iş olarak algılanmaya başlandı ,bu mesleklerdeki yozlaşma da işte o zaman başladı...
bu sebeple ,her sene değişen sistemle,en kötü sisteme bile razı edilen hatta öğrenciyi müşteri gibi gören bir eğitim sistemi... hastaya hasta gibi yaklaşması gerekirken insan gibi dahi yaklaşmayan,ve prim karşılığı ilaç yazan sağlıkçılar... halkın vicdanı olan mahkemelerde ,vicdanla cüzdan arasında sıkışan hakimler...herkesin keyfine göre fetva veren hocalar...türedi
bazı meslekler vardır iş/maaş olarak algılanmamalı eğer iş/maaş olarak algılanırsa bilgisiz, ahlaksız, adaletsiz ve sağlıksız bir toplum olur ve bu toplulukla devlet hiç bir yere gidemez..
kandil dağı
iran kaynaklı zağros dağları silsilesinin kuzey ırak uzantısı.
ırak-iran sınırını da oluşturan kandil dağının, çevresindeki yükseltilerle birlikte oluşturduğu alan beşgen bir yapıya sahip.
kandil dağındaki en önemli yerleşim yerleri, doğuda iran’da piranşehir, batıda ırak’ta süleymaniye şehirleri (dahilinde ise 60 köy bulunuyor)
bu dağların en yükseği olan kandil dağının rakımı 3500 metre.
kandil dağının %60 ırak sınırları dahilindeyken, %40’ı iran sınırları dahilinde bulunuyor.
kandil dağlarının tek doğal girişi ırak topraklarında bulunuyor , güneyden kuzey yönüne doğru ilerleyen ve dağdan çok net kontrol edilebilen bir yoldan (kuzey kısmında kışın çığ düşmeler oluyormuş)
telaffuz ettiğimiz gibi düpedüz bir dağ değil, bir çok yükseltiden, dağlardan, vadilerden ve kaya bloklarından oluşan, doğal bir kaleye dönüştürülmüş coğrafi bir alan.
kandil dağında bulunan kamplar, 1997 yılından itibaren, avrupadan toplanan paralarla 2 yılda inşa edilmiş ve pkk terör örgütünün merkez üssü konumuna getirilmiş.
mesela bir operasyon yapmak için ;
dağın etrafının beşgen bir şekilde sarılması ve 3.377 km2 bir alanın kontrol altına alınması gerekiyor. (ankara 2516 km2, adana 1945 km2 alan)
bölgeyi kavrayabilmek için operasyonel birliklerin haricinde 50bin askere daha ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
ortalama 2900 rakımlarda bulunan vadilerde bulunan kamplara girilerek temizlenmesi gerekiyor. (kamplar arası yer altı tünelleriyle geçişler olduğu söyleniyor)
ve tüm bunlar için ırak merkezi yönetimiyle, kürdistan yerel yönetimiyle, abd ile ve iran ile anlaşılmalı (iran tarafından kara harekatı yapılmasına coğrafya izin vermiyor)

bahadır han, oğuz han, mete han
bahadır han, oğuz kağan, mete han aynı kişiler mi?
mete: çin kaynaklarında “mao-tun” olarak geçen mete ismi, o dönem çincesinin, türkçe ses olarak karşılığı “baha-dur” olarak okunuyordu yani çin kaynaklarındaki mete han’ın , “bahadır” yani savaşçı olması yüksek ihtimal.
oğuz kağan: türkçede oğuz kağan isminin, öküz kağan isminden geldiği ,öküz gibi kuvvetli anlamında lakaplandırıldığı ve o dönemlerde türklerin, savaş başlığı olarak ürkütücü olması amacıyla çift boynuzlu öküz başı kullandığını biliyoruz. peygamber olma olasılığı var.
zülkarneyn: iki boynuzlu demek, islam ve dahi bir çok kaynakta geçen ,hükümdar olduğu kesin ancak peygamber olup olmadığı tartışılan kişi. rivayetlerinde ,sed ördürmüş ve (bilinen) dünyaya hakim olmuştur.
kaşgarlı mahmud’un dünya haritasında da belirttiği gibi ye’cuc-me’cuc diyarının önündeki sed “sedd-i zülkarneyn” olarak adlandırılmıştır.
toplumların üzerinde kalıcı etkiler bırakan bu kişiler, her toplumda farklı bir isimle karşılık buldu, kim bilir belki hepsi de aynı kişidir.

ermeni tehciri
türkler, ilk defa van gölü civarında (1030 lu yıllarda) görüldüğünde, bizans imparatoru, türkler karşısında tutunamayan ermenileri klikya (adana) civarına tehcir etmişti.dolayısıyla biz geldiğimizde ermeniler zaten vilayet-i sitte ve civarında ikamet etmiyorlardı.
türkler ise, ne anadolu siyasi birliğini tamamladığında ne de avrupanın kalbine sefere giderken millet-i sadıka'ya soykırım yapmamıştı.
bu minvalde ermenilerin ata toprakları sayılan vilayet-i sitte ve civarında kürtlerin iskan edilmesi, büyük ermenistan için en önemli engel olmuştu.
1.dünya savaşında ermeniler, rus desteğiyle kürt köylerini yok etmişler (türk köyleri de vardı elbet) ancak rusların geri çekilmesiyle, sap gibi ortada kalmışlardı. osmanlı ise ,cephedeyken ailesi katledilen, köyü yakılan kürtlerin intikam alacağından ,bir tehcir kararı alarak katledilmelerini engellemeye çalışmıştır...
abd li general harbord, ermeni durumuyla ilgili bir rapor hazırlaması için geldiği anadoluda yaşanan bir olay ibretliktir.
ermenilerin hak iddia ettiği yerleşim yerlerinden birine giden generale (yanılmıyorsam) muhtar refakat eder ve mezarlıklara götürür.
der ki" bu ermeniler madem burada bu kadar çoktular neden mezarlıkları, müslüman mezarlarının çeyreği kadar bile değildir!"
gariptir abd'li general harbord ,abd başkanına verdiği raporunda ermenileri haksız ve soykırıma uğramamış olarak rapor etmiştir. ancak abd ve ingiltere bugün ermeni soykırımını büyük oranda tanımaktadır.
not: general harbord'un geliş sebebi ermeni soykırımı ve tehciri değildi elbette, anadolunun zor bir coğrafya olması yeterli madene sahip olmaması sebebiyle, türkleri işgal etmenin maliyeti karşılamayacağını da gözleriyle görmüş oldu. bu sebeple arap coğrafyası hedef olarak belirlenirken, bizi piyon olarak kullanma kararı aldılar.
laiklik
laiklik ,devletin dini yoktur olarak algılanırsa devlet mekanizmaları dini reddederek işler, ancak devlet tüm dinlere eşit mesafede olduğu olarak algılanırsa, bu durumda devlet mekanizmaları ,dinleri tanır ve inananlarının dini rituellerini gerçekleştirmesini sağlayacak mantıkla işler.
ülkemizde laiklikle ilgili doku uyuşmazlığının sebebi, müslüman gibi görünen ancak deist bir yaşam sürmek isteyenlerin, laiklik adı altında deizmi savunmaları ve bunu topluma zerk etmeye çalışmalarından kaynaklanmaktadır.
kısacası "devletin dini yoktur"mantığıyla, "devlet her dine eşit mesafededir" mantığının çatışmasıdır.
ayrıca roma, osmanlı vs. dönemlerinde dahi devletler dinleri tanırdı çünkü belli inançlardaki kimselerin kendi kurallarından, kendi şeriat mahkemelerine kadar serbestlikleri bulunurdu. (örneğin; roma imparatorluğunda, hz.isa'nın çarmıha gerilmesi olayı, yahudi toplumunun kararı iledir,yahut osmanlı devletinde yine hristiyanların kendi mahkemeleri bulunurdu.)
unutulmamalı, bu devletler dünya tarihine geçmiş yegane devletlerdir.
lozan barış antlaşması
barışa son veren, barış anlaşmasıdır.
sözlük yazarlarının tavsiye ettiği filmler
büyük açık/the big short filmi finans piyasasında moodys, s&p, fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının notları nasıl ve neden sattıkları konusu işleniyor.
wsj'den brunson'un serbest bırakılacağı iddiası
bence içi boşaltılan, alınacak bilgileri alınan, artık işimize yaramayacak adamı besleyip durmamıza gerek yok!
ancak hala ötüyorsa sonuna kadar alıkoyulmalı!
sonuçta namazında niyazında hasan mezarcı gibi bir adamı, birkaç ayda hz. isa moduna sokan devletimiz bu papazdanda pekala bir jokey çıkarabilir :)
enver paşa
genç,zeki, namuslu ve eylemci bir osmanlı zabitiydi.
osmanlı hanedanının eniştesi olmakla birlikte kut'ül amare kahramanı halil kut paşanın da yeğenidir.
stratejik açıdan değerlendirilirse, sadece "tarafsız" kalmak yada "almanya yanında yer almak" gibi seçeneklerin bulunduğu bir dönemde zor olan seçeneği yani "tarafsız" kalmayı başaramayarak devleti "ittifak devletleri" safında savaşa sokmak gibi hatalar yapmıştır.(bunu sürgündeki abdulhamid'den öğreniyoruz.)
yahut sarıkamış harekatında yazlık elbiselerle allahu ekber dağlarına çıkma emri verilen mehmetçiğin kışlık erzak ve giyecekleri gemilerle trabzona gönderilmiş ancak savunmasız gemilerin ruslar tarafından batırılması ve bu olay için konuşma yasağı koyulması, üstüne üstlük kışlık erzak ve giyeceğin mehmetçiğe ulaştırılamaması (bir b planı kurgulanmamış) ,dağlarda mehmetçiğin donması vs. bu hatalar silsilesi kişiyi maalesef başarılı bir lider yapmıyor.
ancak insani açıdan enver paşa bir kahramandır.
çünki sui zan ile değil hüsnü zan ile hareket etmiştir.
o dönem için "şöyle yada böyle yapılsaydı devlet-i ali devam ederdi" gibi tartışmaların hiç birine mahal bırakmamıştır.
aslında aynı zamanda ,o dönemi yaşayan tüm devlet büyüklerinin üzerindeki mesuliyeti de kaldırmış bulunmaktadır.
çünkü enver paşa ,yapılması gereken herşeyi doğrusuyla-yanlışıyla (ittihatçıların içinde bulunan devlet düşmanlarına rağmen) yapmış ve devletin kurtarılamayacağı gerçeğini hepimize kanıtlamıştır.
unutulmamalıdır ki bu hüsnü zan sebebiyle son nefesinde bir çok kişiye nasip olmayan şehadet şerbetini içmiştir ve her ne kadar birileri! tarafından hain ilan edilse de türkistan'da fakir hala kahramandır...
idlib operasyonu
rus uçağının lazkiye de suriye hss ile düşürülmesi ve 15 rus askerinin zayiat verilmesi...
bu olayla bölgede "koral" tipi ekipmanın bol miktarda yer aldığı ve kullanıldığı iyice ayyuka çıktı...
sanırım ruslara sıcak denizlere inmenin bir bedeli olduğu ve lazkiye'yi yedirmeyeceklerinin işareti bu...
deşt-i kıpçak
arapça bir coğrafi adlandırma olan deşt-i kıpçak, kuman (kıpçak) bozkırını ifade eder.
günümüzün karadeniz kuzeydoğusu ile hazar denizinin kuzeybatısı arasında kalan bölge pontus bozkırı iken, kıpçak istilasıyla deşt-i kıpçak adını almıştır.
moğol istilası döneminde mısır'a dahi göçen kıpçak türkleri, baybars öncülüğünde (baybars da bir kıpçak türkü idi) moğolları yenen ilk kavimdir.
codex comanicus kıpçak yazınları oldukça önemlidir.
resimde de görüleceği üzere bölge altın ordu devletinin doğal sınırlarını ihtiva ediyor bir anlamda.

17 eylül 2018 soçi zirvesinde sağlanan idlib anlaşması
rus savunma bakaninin, israil savunma bakanını arayarak, israil f-16 larinin rus nakliye ucaginin dusurulmesi ve 15 rus asker zayiatiyla ilgili "misilleme ve misliyle karsilik verme hakkini sakli tuttuklarini" bildirmis.
bolgede , esed rejiminin idlib'e operasyon yapmamasini telkin eden ulkeler ,operasyon durdurulunca maskelerini dusurdu...
17 eylül 2018 soçi zirvesinde sağlanan idlib anlaşması
ıran'in, turkiye-rusya açıklamasindan bir kac saat once "olasi bir idlib operasyonunda ,iran ,suriye rejimine destek vermeyecektir."sozu aslinda bir isaret fisegiymis...
ve rus savunma bakanina ,bogazi dugumlenerek dahi olsa ,tane tane "idlib'de askeri bir operasyon olmayacak" sozunu soyletebilmek, hemde aciklama sonrasi lazkiye'de bomba yiyecegini bile bile....
turkiye büyüksün, büyüksün türkiye...
rusya'da muhalefet
putin rusyasi ,uluslararası alanda yonetim sekli olarak sahte cumhuriyet diye adlandırılır
idlib operasyonu
vekalet savaslarinin yapildigi hicbir yerde suriye de buna dahil ypg,öso vs. orgutler (halki arkasina almayan orgutler) duzenli ordular karsisinda nihai bir basari elde edemez.
suriye'de sahada resmen manevra yapan iki ordu bulunuyor.
suriye rejiminin ordusu ve turkiye cumhuriyetinin ordusu!
hal böyleyken abd, rusya, iran, vs. sahneye cikip sahada oldugunu beyan edecek (ki bu cok zor tirnagi olan basini kasisin) yahut vekalet savaslariyla gidebildikleri kadar gidip son tahlilde fransa'yla masaya oturacak (ki su anki duruma gore masada bas köşede yine ya suriye yada turkiye'den baska güç bulunamaz.)
cunku suriye'nin tapusu 1. dunya savasi sonucu fransa'ya verilmistir. ve fransa hala susmaktadir/susturulmaktadir, acikca sahaya cikmamistir. ne zaman fransiz askerleri suriye'de sahaya iner, iste o zaman vekalet savaslari son bulur.
kisacasi idlib harekatı turkiye fransa suriye ve yandaşlar arasindadir.
şeyh edebali
osman gazinin kaynatası, osmanli devletinin manevi kurucusudur.